Hava Kirliliği ve Hava Kalitesi Modellemesi

Hava kirliliği, modern toplumların karşılaştığı en büyük çevresel zorluklardan biridir. Hava kalitesi modellemesi kirletici kaynakların yayılımını ve atmosferdeki davranışlarını analiz eder. Bu analizler, sanayi tesislerinden yayılan kirleticilerin çevre ve insan sağlığı üzerindeki potansiyel etkilerini öngörerek, önleyici tedbirlerin alınmasını sağlar. Özellikle sanayi bölgelerinde, mevcut ve yeni tesislerin çevresel etkilerini değerlendirmek için bu modeller vazgeçilmezdir. Hava kirliliği modellemesi, çevre mevzuatına uygunluğu sağlamak, hava kalitesini iyileştirmek ve toplum sağlığını korumak için kritik bir rol oynar.

Çöken Toz ve Hava Kalite Modellemesi

Sanayi tesislerinden kaynaklanan hava emisyonları, ilgili çevre mevzuatına göre belirlenen “Hava Emisyonu Esas ve Sınır Değerleri” çerçevesinde kontrol edilmelidir. Mevcut ve yeni kurulacak tesislerin çevresindeki hava kalitesinin belirlenmesi amacıyla çöken toz ölçümü ve hava kalitesi modellemesi yapılır. Çöken toz, sanayi tesislerinden atmosfere yayılan ve yer çekimi veya yağmur gibi etkilerle yere inen partiküllerdir. Bu tozların yoğunluğu ve kirletici içeriği, tesislerin yasal sınır değerlere uygunluğunu belirlemek için ölçülür.

Hava Kalitesi Modelleme Teknikleri

Hava kalitesi modelleme çalışmaları, genellikle uluslararası kabul gören modeller kullanılarak yapılır. Türkiye’de, Sanayi Kaynaklı Hava Kirliliği Kontrolü Yönetmeliği kapsamında AERMOD ve benzeri yazılımlar kullanılmaktadır. Bu modeller, kirleticilerin atmosferde nasıl yayıldığını ve biriktiğini analiz ederek, çevre üzerindeki potansiyel etkileri belirler.

Çevre kirleticilerin tespiti için kullanılan ölçüm metotları, TSE tarafından standartlaştırılır ve Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından tebliğ edilir. TS 2341 ve TS 2342 standartlarına uygun olarak yapılan çöken toz ölçümleri, TÜRKAK tarafından akredite edilmiş laboratuvarlarca gerçekleştirilir. Bu ölçümler, hava kalitesi modellemesi ile desteklenerek tesislerin çevreye etkileri değerlendirilir.

Çöken Toz Ölçümü ve Analizi

Çöken toz ölçümü, hava kalitesi modellemesi öncesinde yapılır ve belirlenen noktalarda toplanan veriler kullanılarak gerçekleştirilir. Bu süreçte, geçmiş döneme ait meteorolojik veriler, topoğrafik bilgiler ve kirleticilerin kaynağa olan mesafesi gibi veriler kullanılır. AERMOD veya ISCST3 gibi modelleme yazılımları, emisyonların çevredeki dağılımını ve yer seviyesindeki konsantrasyonları hesaplar.

Ölçüm yapılacak noktalar, modelleme sonuçlarına göre belirlenir ve en az iki noktada, birer aylık periyotlar halinde en az iki ay süreyle ölçümler yapılır. Ölçüm cihazları, düz ve açıklık alanlara yerleştirilir. Eğer uygun bir yer bulunamazsa, cihazlar düzleştirilmiş platformlar üzerine sabitlenir.

Çöken toz cihazlarından alınan partiküller, toplama şişelerinde toplanır ve mühürlenir. Numuneler, etiketlenerek bölgenin yapısal özellikleri ve numune alma bilgileriyle birlikte laboratuvara gönderilir. Laboratuvarda yapılan analizler, tozların yoğunluğunu ve kirletici içeriğini belirleyerek, tesislerin yönetmeliklere uygunluğunu değerlendirir.

Bu detaylı süreç, sanayi tesislerinin hava kalitesi üzerindeki etkilerini minimize etmek ve çevresel sağlığı korumak amacıyla yürütülmektedir.

Kullanılan Modeller ve Programlar

ÇEVTAŞ olarak, uluslararası kabul görmüş hava kalitesi dağılım modelleri kullanıyoruz. T.C. Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından da kabul edilen AERMOD ve CALPUFF gibi modeller, tesislerin emisyonlarını ve etkilerini değerlendirmede yaygın olarak kullanılmaktadır. Bu modeller, kirleticilerin atmosferde nasıl taşındığını ve yayıldığını analiz ederek, hava kalitesi üzerinde potansiyel etkileri belirler.

Bu tür modelleme çalışmalarında, Environmental Protection Agency (EPA) tarafından geliştirilmiş olan ISCST3, ISCLT3 ve AERMOD modelleri de yaygın olarak kullanılmaktadır. Bu modeller, emisyon kaynaklarından atmosfere yayılan birincil kirleticilerin ve atmosfer içindeki kimyasal reaksiyonlar sonucu oluşan ikincil kirleticilerin karakterizasyonunu yapar. Bu sayede, hava kalitesi sorunlarına kaynak katkıları belirlenebilir ve zararlı kirleticilerin azaltılması için stratejiler geliştirilebilir.

Şirketimizden Hava Kalitesi Modellemesi için teklif almak için bizimle iletişime geçebilirsiniz.

Hava Kalitesi Modellemesi & Hava Kalitesi Dağılım Modellemesi

Hava Kalitesi Modellemesi & Hava Kalitesi Dağılım Modellemesi

Hava Kalitesi Dağılım Modellemesi Nedir?

Hava kalitesi dağılım modellemesi, bilgisayar simülasyonları kullanarak çeşitli emisyon kaynaklarından yayılan kirleticilerin atmosferdeki konsantrasyonlarını tahmin etmeye yönelik bir tekniktir. Bu süreçte sıcaklık, rüzgar yönü ve hızı gibi önemli meteorolojik veriler dikkate alınarak, kirleticilerin dağılımı ve atmosferdeki hareketleri analiz edilir. Hava kalitesi modellemesi, çevresel planlama ve politika yapımında kritik bir rol oynar, çünkü hava kirliliği kontrol stratejilerinin geliştirilmesine yardımcı olur ve halk sağlığını korumak için gerekli önlemlerin alınmasını sağlar.

Hava Kalitesi Dağılım Modellemesi Nasıl Yapılır?

Firmamız ÇEVTAŞ olarak, hava kalitesi dağılım modellemesi hizmeti sunmaktayız. Gerekli meteorolojik verileri Türkiye’nin çevresel bilgi sistemi olan MEVBİS’ten temin ediyoruz. Hava kalitesi dağılım modellemesi, emisyonlar, meteoroloji, atmosferik konsantrasyonlar, birikim ve diğer faktörler arasındaki nedensel ilişkiyi tanımlamak için kullanılan sayısal bir araçtır. Modelleme süreci, kirleticilerin atmosferde nasıl taşındığını, dağıldığını ve kimyasal olarak nasıl tepki verdiğini simüle etmek için matematiksel ve sayısal teknikleri içerir.

Hava Kalitesi Dağılım Modellemesinin Önemi

Hava Kalitesi Dağılım Modellemesi (HKDM), çeşitli sebeplerle büyük önem taşır:

  1. Çevresel Planlama ve Karar Alma: HKDM, belirli kirleticilerin kaynaklarından nasıl yayıldığını göstererek çevre politikalarının ve hava kalitesi yönetim stratejilerinin geliştirilmesine yardımcı olur.
  2. Halk Sağlığının Korunması: Hava kirliliği, solunum hastalıkları ve kalp rahatsızlıkları gibi sağlık sorunlarının önemli bir nedenidir. HKDM sayesinde, bu etkiler önceden tahmin edilebilir ve gerekli önleyici önlemler alınabilir.
  3. Çevresel Etki Değerlendirmeleri: Yeni sanayi tesisleri veya projeler için yapılan değerlendirmelerde, bu modellerin kullanılması, projenin hava kalitesine olası etkilerini önceden tespit etmeyi sağlar.
  4. Acil Durum Yönetimi: Kimyasal sızıntılar gibi acil durumlarda, HKDM kirleticilerin yayılma yollarını ve etkilenen bölgeleri hızlı bir şekilde belirleyebilir.
  5. Uzun Vadeli İklim Değişikliği Araştırmaları: Bu modeller, atmosferdeki gazların uzun vadeli değişimlerini ve iklim üzerindeki potansiyel etkilerini incelemek için kullanılır.
  6. Yasal Uyumluluk ve Normlar: HKDM, birçok ülkede hava kalitesi standartlarına uyumu sağlamak ve gerekli izinleri almak için önemli bir araçtır.