Dip Tarama Malzemesinin Çevresel Yönetimi

ÇEVTAŞ, Dip Tarama Malzemesinin Çevresel Yönetimi Hizmetleri alanında, Resmi Gazete’nin 14 Ocak 2020 tarih ve 31008 sayı ile yayımlanan “DİP TARAMA MALZEMESİNİN ÇEVRESEL YÖNETİMİ YÖNETMELİĞİ ” kapsamında gerekli yetkilendirmeyi almış bulunmaktadır. Bu yetkilendirme çerçevesinde ÇEVTAŞ; dip tarama ve boşaltım süreçlerine yönelik olarak yatırımcılara, projelerin tasarımından uygulamasına kadar kapsamlı bir hizmet yelpazesi sunulmaktadır.

Söz konusu yönetmelik gereğince, dip tarama ve boşaltım işlemlerinin gerçekleştirilmesinden önce, bu faaliyetlerin çevresel etkilerinin önceden değerlendirilmesi amacıyla bir Dip Taraması Çevresel Yönetim Planı’nın hazırlanması zorunludur. Bu planın hazırlanmasında, yönetmelik ek-2’sinde belirtilen format takip edilmelidir.

Yönetmelikte belirtilen düzenlemelere göre, 50.000 metreküp ve üzeri hacimdeki dip tarama faaliyetleri için ilgili Bakanlık yetkilidir. 50.000 metreküpün altındaki hacimlerdeki dip tarama faaliyetleri için ise, çalışmanın yapılacağı il sınırları içerisinde bulunan Çevre ve Şehircilik İl Müdürlükleri yetkili kılınmıştır. Bu ayrım, faaliyetin büyüklüğüne bağlı olarak, çevresel yönetim ve denetim süreçlerinin daha etkin bir şekilde yönlendirilmesini amaçlamaktadır.

Bu kapsamda ÇEVTAŞ, dip tarama ve boşaltım projelerinin, çevresel düzenlemelere uygun bir şekilde tasarlanması, uygulanması ve yönetilmesi konusunda yatırımcılara profesyonel destek sağlamak üzere konumlandırılmıştır.

Dip Taraması Çevresel Yönetimi Planının Hazırlanması, Başvuru ve Onay süreçleri / Dip Tarama Hizmeti

Planı Kimler Hazırlayabilir?

  • Dip Tarama Malzemesinin Çevresel Yönetimi Yönetmeliği (DTMÇYY), Bölüm 4, Madde 10 uyarınca, Dip Tarama Çevresel Yönetim Planı’nın hazırlanması süreci, belirli kriterler ve yeterlilikler çerçevesinde detaylandırılmıştır. Bu düzenlemeye göre, planın hazırlanması, 14 Ocak 2020 tarihli ve 31008 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan “Çevre Yönetimi Hizmetleri Hakkında Yönetmelik” kapsamında yetkilendirilmiş, ayrıca dip tarama ve boşaltım faaliyetleri hakkında Bakanlıkça düzenlenen özel eğitim programlarını başarıyla tamamlamış personeli bünyesinde barındıran çevre danışmanlık firmaları tarafından gerçekleştirilir.

    Bu şartlar, dip tarama faaliyetlerinin çevresel yönetimine ilişkin önemli bir kalite kontrol mekanizması işlevi görür. Yetkilendirilmiş çevre danışmanlık firmalarının, söz konusu eğitim programlarından geçmiş uzman personel çalıştırması, bu alandaki faaliyetlerin çevre üzerindeki olası olumsuz etkilerinin azaltılmasında kritik bir role sahiptir. Çünkü bu uzmanlar, dip tarama ve boşaltım işlemlerinin çevre üzerindeki etkilerini doğru bir şekilde değerlendirme ve yönetme konusunda özel bilgi ve becerilere sahiptirler.

    Dip Tarama Çevresel Yönetim Planı’nın hazırlanış süreci, projenin çevresel açıdan değerlendirilmesi, olası risklerin belirlenmesi, bu risklere karşı alınacak önlemlerin tanımlanması ve projenin çevresel yükünün minimize edilmesine yönelik stratejilerin geliştirilmesini içerir. Bu plan, aynı zamanda projenin çevre üzerindeki potansiyel etkilerini azaltmak için gerekli yönetim, izleme ve kontrol önlemlerini detaylandırır.

    Sonuç olarak, Dip Tarama Çevresel Yönetim Planı’nın hazırlanması, sadece yetkin ve eğitimli uzmanlar tarafından yapılabilecek kapsamlı ve detaylı bir süreci ifade eder. Bu süreç, çevresel sürdürülebilirlik prensipleri doğrultusunda, dip tarama ve boşaltım faaliyetlerinin uyumlu ve sorumlu bir şekilde yürütülmesini sağlar. Bu nedenle, DTMÇYY ve ilgili diğer yönetmelikler çerçevesinde belirlenen prosedür ve yeterliliklerin titizlikle takip edilmesi, çevresel yönetim alanında en yüksek standartların korunmasında hayati önem taşır.

Başvurular Nereye Yapılır?

Dip Tarama Malzemesinin Çevresel Yönetimi Yönetmeliği (DTMÇYY) kapsamında hazırlanan Dip Tarama Çevresel Yönetim Planı için yapılacak başvurular, faaliyetin büyüklüğüne ve yerine göre belirlenen ilgili idari birimlere yönelik olmalıdır. Bu süreç, tarama faaliyetlerinin çevresel etkilerinin yönetimi açısından önem taşır ve yürütülecek projelerin çevresel düzenlemelere uygunluğunun sağlanmasında kritik bir adımdır.

50.000 metreküp ve üzerinde hacme sahip dip tarama faaliyetleri için, başvurular doğrudan Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na yapılmalıdır. Bu düzeydeki faaliyetler, geniş çaplı çevresel etkilere sahip olabilecekleri için, ulusal düzeyde bir değerlendirme ve izin sürecini gerektirir. Bakanlık, başvuruları detaylı bir şekilde değerlendirir, gerekli çevresel değerlendirmeleri yapar ve faaliyetin yürütülmesine ilişkin koşulları belirler.

Öte yandan, 50.000 metreküpün altındaki dip tarama faaliyetleri için başvurular, faaliyetin gerçekleştirileceği il sınırları içinde yer alan Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüklerine yapılmalıdır. Bu tür projeler daha yerel ölçekte değerlendirilir ve yönetilir, çünkü bunların çevresel etkileri genellikle daha sınırlıdır. İl Müdürlükleri, projelerin çevresel uygunluk açısından incelenmesi, gerekli izinlerin verilmesi ve izleme süreçlerinin koordinasyonu gibi görevleri üstlenir.

Ayrıca, DTMÇYY’nin 13. maddesi uyarınca, balıkçı barınaklarında yapılacak ve 50.000 metreküpün altında olan dip tarama faaliyetleri için de ilgili Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüklerine başvurulması zorunludur. Bu özel hüküm, balıkçı barınaklarının çevresel duyarlılığı ve bu alanlarda gerçekleştirilecek dip tarama faaliyetlerinin özel koşulları göz önünde bulundurularak konmuştur. Bu durumda da İl Müdürlükleri, projenin çevresel yönetim planını inceler ve uygun bulunması halinde gerekli izinleri sağlar.

Başvuruların yapılacağı kurum veya kuruluş, projenin hacmi ve konumu ile doğrudan ilişkilidir. Dolayısıyla, başvuru sahipleri, projelerinin özelliklerine göre doğru idari birime başvuruda bulunmalıdır. Bu, hem projenin hızlı ve etkin bir şekilde değerlendirilmesi hem de çevresel standartlara uygun bir şekilde yürütülmesi açısından önemlidir. Her durumda, başvuru süreci, ilgili yönetmelikler ve idari prosedürler çerçevesinde titizlikle yönetilmelidir.

Değerlendirme Süreci

Başvurunun İdare tarafından alınmasının ardından, değerlendirme süreci resmi olarak başlar. Bu süreç genel olarak 30 iş günü süresince devam eder, ancak bu süreç içinde İdare, projenin kapsamı ve doğası bağlı olarak değerlendirme yaparken, faaliyet sahibinden ilave bilgi, belge ya da araştırma talep edebilir. Talep edilen bu ek bilgiler, projenin çevresel etkilerinin daha detaylı bir şekilde incelenmesi ve değerlendirilmesi için gereklidir. Bu tür bir talep, değerlendirme süresini uzatabilir, çünkü İdare, sunulan yeni bilgileri incelemek için ek süre gerektirebilir.

Uygunluk Belgesi

Değerlendirme süreci sonucunda, eğer Dip Tarama Çevresel Yönetim Planı İdare tarafından uygun bulunursa, faaliyet sahibine bir Uygunluk Belgesi düzenlenir. Bu belge, planın çevresel yönetim gereksinimlerini karşıladığını ve projenin yürütülmesine izin verildiğini resmi olarak teyit eder. Uygunluk Belgesi, projenin çevre üzerindeki potansiyel etkilerinin uygun şekilde yönetileceğine dair bir güvencedir ve projenin yasal olarak başlatılabilmesi için gereklidir.

Bilgilendirme Yükümlülüğü

Uygunluk Belgesi düzenlendikten sonra, belgeyi veren İdare’nin (ister Çevre ve Şehircilik İl Müdürlükleri isterse Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı olsun), belgeyi verdiği projeye ilişkin olarak diğer İdarelere (Bakanlık veya ilgili İl Müdürlükleri) bilgi vermesi gerekmektedir. Bu işlem, ilgili tüm idari birimlerin projenin durumu hakkında bilgilendirilmesini ve çevresel yönetim süreçlerinin koordinasyonunun sağlanmasını amaçlar. Bu şekilde, projenin tüm aşamalarında uygun çevresel denetim ve yönetimin uygulanması teşvik edilir.

Bu süreç, çevresel sürdürülebilirlik ilkeleri doğrultusunda projelerin yürütülmesini sağlamak amacıyla titizlikle tasarlanmıştır. Hem başvuru sahipleri hem de İdareler için, bu sürecin her aşamasının dikkatle yönetilmesi ve takip edilmesi, projelerin çevre üzerindeki olumsuz etkilerini en aza indirgemeye yardımcı olur ve çevresel uyumluluğun sağlanmasında önemli bir rol oynar.

Onaylanan Planda Değişiklik Olması Durumunda

Onaylanmış bir Dip Taraması Çevresel Yönetim Planında yapılacak herhangi bir değişiklik, projenin çevresel etkileri üzerinde önemli sonuçlar doğurabileceği için, bu tür değişikliklerin idareye bildirilmesi ve onaylatılması gerekmektedir. Plan içerisinde yer alan faaliyetlerde ön görülen herhangi bir değişiklik, projenin özgün değerlendirme kriterlerine ve çevresel etki analizine dayanarak verilen ilk onayın şartlarını değiştirebilir. Bu nedenle, projede yapılmak istenen her türlü değişiklik için aşağıdaki adımların takip edilmesi esastır:

  1. Değişiklik Talebi Hazırlığı: Faaliyet sahibi, planlanan değişiklikleri detaylı bir şekilde açıklayan bir belge hazırlar. Bu belge, değişikliğin nedenlerini, değişikliğin planlanan faaliyetler üzerindeki etkilerini ve bu değişikliklerin çevresel yönetim planı üzerinde nasıl bir etki yaratacağını içermelidir.
  2. Başvuru: Hazırlanan değişiklik talebi, ilgili İdare’ye (Çevre ve Şehircilik İl Müdürlükleri ya da Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı) sunulur. Bu başvuru, değişikliğin türüne ve büyüklüğüne bağlı olarak ilgili merciye yapılır.
  3. Değerlendirme Süreci: İdare, sunulan değişiklik talebini değerlendirir. Bu süreçte, İdare değişikliğin çevresel etkilerini, özgün çevresel yönetim planındaki hedefler ve koşullarla uyumluluğunu inceleyerek bir karara varır. Gerek görülmesi halinde, İdare faaliyet sahibinden ek bilgi veya belge talep edebilir.
  4. Uygunluk Belgesinin Yenilenmesi: İdare tarafından yapılan değerlendirme sonucunda, değişiklikler uygun bulunursa, gerekli uygunluk belgesi yeniden düzenlenir. Bu yeni belge, değişikliklerin projenin çevresel yönetim planına entegre edilmesini ve projenin bu yeni koşullar altında yürütülmesini resmi olarak onaylar.
  5. Bilgilendirme ve Uygulama: Yeni uygunluk belgesinin alınmasının ardından, faaliyet sahibi bu belgeye göre hareket ederek projedeki değişiklikleri uygular. Ayrıca, projede yer alan diğer paydaşlar ve ilgili taraflar bu değişiklikler hakkında bilgilendirilir.

Projedeki herhangi bir değişikliğin, çevresel yönetim planının bütünlüğünü ve etkinliğini korumak amacıyla dikkatli bir şekilde değerlendirilmesi ve yönetilmesi gerektiği unutulmamalıdır. Bu süreç, projenin çevresel sürdürülebilirlik ilkelerine uygun bir şekilde devam etmesini sağlamak amacıyla önemlidir.

İZLEME VE RAPORLAMA

İzleme ve raporlama süreçleri, Dip Taraması ve Boşaltım faaliyetlerinin çevresel etkilerinin yönetimi açısından hayati öneme sahiptir. Bu süreçler, faaliyetlerin çevre üzerindeki etkilerinin sürekli olarak değerlendirilmesini ve gerekli çevresel yönetim önlemlerinin alınmasını sağlar. Bu kapsamda, 30 Temmuz 2019 tarihli ve 30847 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan “Çevre Yönetimi Hizmetleri Hakkında Yönetmelik” önemli bir rol oynar. Yönetmelik, izleme ve raporlama faaliyetlerinin nasıl gerçekleştirileceğine dair çerçeveyi belirler ve bu süreçlerin uygulanmasında görev alacak personelin niteliklerine ilişkin standartları tanımlar.

Çevre Görevlileri ve Çevre Danışmanlık Firmalarının Rolü
  • Yetkilendirme ve Eğitim: İzleme ve raporlama faaliyetleri, yalnızca “Çevre Yönetimi Hizmetleri Hakkında Yönetmelik” kapsamında yetkilendirilmiş çevre görevlileri veya bu tür personeli bünyesinde barındıran çevre danışmanlık firmaları tarafından yürütülebilir. Bu personel ve firmalar, dip taraması ve boşaltım faaliyetlerine özgü eğitimleri tamamlamış ve Bakanlık veya Bakanlıkça görevlendirilen bilimsel kurum ve kuruluşlar tarafından düzenlenen programlardan sertifikasyon almış olmalıdır.
İzleme ve Raporlama Süreçleri
  • İzleme Raporu ve Ekolojik Rapor: İdareye sunulacak olan İzleme Raporu ve Ekolojik Rapor, faaliyetlerin çevre üzerindeki etkilerini detaylı bir şekilde belgelemek için kullanılır. Bu raporlar, belirlenen formatlara uygun olarak hazırlanmalı ve dip taraması ile boşaltım faaliyetlerinin ekolojik ve ekotoksikolojik etkilerini kapsamlı bir şekilde analiz etmelidir.
  • Usul ve Esaslar: İzleme ve raporlama faaliyetlerine ilişkin usul ve esaslar, ekotoksikolojik analiz yöntemleri ve diğer uygulamalar Bakanlık tarafından belirlenmiştir. Bu yönergeler, faaliyetlerin çevresel etkilerinin bilimsel ve objektif bir şekilde değerlendirilmesini sağlamak için tasarlanmıştır. Yöntemler ve uygulamalar, çevresel etkilerin doğru bir şekilde izlenmesi ve raporlanması için kritik önem taşır.
Uygulamanın Önemi

Bu süreçlerin titizlikle uygulanması, dip taraması ve boşaltım faaliyetlerinin çevre üzerindeki potansiyel olumsuz etkilerinin minimize edilmesinde ve gerekli durumlarda müdahale edilmesinde kritik bir role sahiptir. Ayrıca, izleme ve raporlama, çevresel uygunluk ve sürdürülebilirlik açısından faaliyetlerin şeffaflığını ve hesap verilebilirliğini artırır. Bu şekilde, çevresel koruma standartlarına uygun olarak faaliyetlerin yürütülmesi sağlanmış olur.

İzleme Nasıl Yapılır?

İzleme ve raporlama süreçleri, dip taraması faaliyetlerinin çevre üzerindeki etkilerini anlamak ve yönetmek için hayati öneme sahiptir. Bu süreçler, özellikle tarama malzemesinin boşaltılacağı alanlarda, bu faaliyetlerin yaratabileceği etkilerin detaylı bir şekilde izlenmesini ve raporlanmasını içerir. İzleme çalışmaları, çevresel yönetim stratejilerinin etkinliğini değerlendirir ve gerekli durumlarda çevresel yönetim planlarının revize edilmesi için bilgi sağlar.

İzleme Çalışmalarının Yapılması
  • Genelge ve Format Uygunluğu: İzleme çalışmaları, T.C. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın Çevre Yönetimi Genel Müdürlüğü tarafından yayımlanan “Dip Taraması ve Boşaltım Faaliyetleri Uygulama ve Yetki Devri Genelgesi”nin Ek 6’sında belirtilen format ve yönergeler doğrultusunda gerçekleştirilir. Bu format, izleme çalışmalarının standardizasyonunu sağlar ve elde edilen verilerin karşılaştırılabilirliğini artırır.
İzleme Sürecinde Yapılacaklar
  • Ekolojik ve Ekotoksikolojik Değerlendirmeler: İzleme süreci, boşaltılan tarama malzemesinin çevresel etkilerinin kapsamlı bir şekilde değerlendirilmesini gerektirir. Bu değerlendirme, alandaki ekolojik değişimleri, habitat kaybını, su kalitesi üzerindeki etkileri ve ekotoksikolojik riskleri kapsar. İzleme faaliyetleri, su kolonu ve dip sedimentlerindeki kimyasal kirlilik seviyelerini, biyolojik çeşitlilik üzerindeki etkileri ve ekosistem sağlığını analiz eder.
  • Sürekli İzleme ve Değerlendirme: İzleme faaliyetleri, dip taraması ve boşaltım faaliyetlerinin tamamlanmasının ardından belirli aralıklarla yapılmalıdır. Bu, uzun vadeli çevresel değişimleri ve etkileri takip etmeyi ve gerekli müdahaleleri zamanında yapmayı sağlar.
  • Raporlama: İzleme sonuçları, detaylı ve kapsamlı raporlar halinde düzenlenir. Bu raporlar, elde edilen bulguları, analiz edilen verileri ve önerilen çevresel yönetim stratejilerini içerir. Raporlar, ilgili tüm paydaşlarla ve İdare ile paylaşılır, böylece dip taraması ve boşaltım faaliyetlerinin çevresel etkileri üzerine şeffaflık ve hesap verilebilirlik sağlanır.
Önemi ve Amacı

İzleme ve raporlama süreçlerinin amacı, dip taraması ve boşaltım faaliyetlerinin çevreye olan etkilerini minimuma indirmek, sürdürülebilir çevresel yönetim uygulamalarını teşvik etmek ve çevresel uygunluk açısından faaliyetlerin izlenmesini sağlamaktır. Bu süreçler, çevresel koruma ve sürdürülebilirlik hedeflerine ulaşılmasında kritik bir role sahiptir.

Analizler Hangi Laboratuvarlarca Yapılır?

Numune alma ve analiz işlemleri, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından yetkilendirilmiş laboratuvarlarca yapılır. Bakanlık, bu laboratuvarları belirli kriterler ve standartlar doğrultusunda değerlendirir ve yetkilendirir. Bu kriterler, laboratuvarın analiz kalitesi, personelinin uzmanlığı, kullanılan ekipmanın güvenilirliği ve analiz metodolojilerinin doğruluğunu içerir.

Numune Alma ve Analiz Sürecinin Önemi
  • Kalite ve Güvenilirlik: Numune alma ve analiz süreçlerinin yetkilendirilmiş veya akredite laboratuvarlarca yapılması, elde edilen verilerin kalitesini ve güvenilirliğini artırır. Bu, çevresel izleme ve değerlendirme çalışmalarının doğruluğu için kritik öneme sahiptir.
  • Çevresel Yönetim: Analiz sonuçları, dip taraması ve boşaltım faaliyetlerinin çevresel etkilerinin doğru bir şekilde anlaşılmasını ve yönetilmesini sağlar. Bu, çevresel koruma ve sürdürülebilirlik hedeflerine ulaşılmasında önemli bir rol oynar.

Numune alma ve analiz işlemleri, çevresel izleme ve raporlama sürecinin temelini oluşturur. Bu nedenle, bu işlemlerin yetkilendirilmiş ve akredite laboratuvarlarca yapılması, elde edilen verilerin doğruluğu, güvenilirliği ve uluslararası kabul görmüş standartlara uygunluğu açısından büyük önem taşır.

Uygunluk Belgesi için Belge Bedeli

Uygunluk Belgesi alım sürecinde, dip taraması ve boşaltım faaliyetlerini gerçekleştirecek olan faaliyet sahipleri tarafından bir belge bedelinin ödenmesi gerekmektedir. Bu belge bedeli, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından her yıl belirlenen birim fiyat üzerinden hesaplanır. Uygunluk Belgesi, faaliyetlerin çevresel yönetim planına uygunluğunu onaylar ve bu faaliyetlerin yasal çerçevede yürütülmesini sağlar.

Belge Bedelinin Özellikleri
  • Belirlenen Birim Fiyat: Belge bedeli, Bakanlık tarafından yıllık olarak belirlenen birim fiyat üzerinden hesaplanır. Bu birim fiyat, dip taraması ve boşaltım faaliyetlerinin çevresel yönetimine ilişkin maliyet unsurlarını ve idari işlemlerin gerektirdiği kaynak kullanımını yansıtır.
  • Ödeme Zorunluluğu: Uygunluk Belgesi için yapılan ödeme, belgenin düzenlenmesi sürecinde faaliyet sahibi tarafından yapılması gereken zorunlu bir ödemeyi ifade eder. Bu ödeme, ilgili faaliyetlerin çevresel düzenlemelere uygunluğunun değerlendirilmesi ve onaylanması için gerekli idari işlemlerin maliyetlerini karşılamak üzere alınır.
Faydalı Kullanım veya Karada Bertaraf Durumu
  • Ödeme Muafiyeti: Dip taraması faaliyeti sonucunda oluşan dip tarama malzemesinin denize boşaltılmadan faydalı bir şekilde kullanılması veya karada güvenli bir şekilde bertaraf edilmesi durumunda, faaliyet sahibi belge bedeli ödeme yükümlülüğünden muaf tutulur. Bu muafiyet, dip tarama malzemesinin çevreye zarar vermeden, ekonomik veya sosyal fayda sağlayacak şekilde kullanılmasını veya güvenli bir şekilde bertaraf edilmesini teşvik eder.